Magnetlilere Sorduk: Missafir

Magnetlilere Sorduk” röportaj serimizden herkese merhaba! İTÜ Magnetli firmalarımıza yer verdiğimiz röportaj serimizin konuğu; kısa/orta vadeli ev kiralamalarında; 15’i aşkın platformda profil yönetimi, ilan optimizasyonu, dinamik fiyatlandırma ve teknoloji destekli operasyonel destek hizmeti sunan Missafir. Sorularımızı, firmanın Kurucusu Mehmet Yüksel yanıtladı.

Kendinizi ve Missafir’i tanıtır mısınız?

Merhaba, ben Mehmet Yüksel, Missafir’in kurucusuyum. Eğitim geçmişim mühendislik üzerine, Endüstri ve Makine mühendisiyim. 4 farklı alanda yüksek lisans yaptım. İlk olarak Marmara Üniversitesi Mühendislik Yönetimi, sonrasında İstanbul Üniversitesi İşletme Yönetimi ve Organizasyon ve takibinde Galatasaray Üniversitesi Pazarlama yüksek lisans programlarını bitirdim. Çalışma hayatıma 2014 yılında başladım ve bir süre Planlama Mühendisi olarak çalıştım. Sonrasında Jean Monnet Bursu’nu kazanarak İngiltere’de Warwick Üniversitesi Uluslararası Teknoloji Yönetimi yüksek lisansını tamamladım. Daha sonra profesyonel çalışma hayatına geri döndüm ve Avrupa’nın en hızlı büyüyen startup’larından biri olan HelloFresh’te Planlama Yöneticisi olarak çalıştım. 2018 Kasım ayında Missafir hayalini hayata geçirmek için Türkiye’ye döndüm ve şu an Missafir’in büyümesi için CEO’luk görevini yerine getiriyorum.

Missafir’e kısa ve orta vadeli ev kiralama yönetim platformu diyebiliriz. Biz, ev sahiplerimize stressiz bir kiralama, misafirlerimize ise 5 yıldızlı otel kalitesinde konaklama deneyimi sunan proptech dikeyinde bir startup’ız. Ev sahipleri ve misafirlerimiz için süreci uçtan uca yöneterek Türkiye’de henüz benzeri görülmemiş bir hizmet sunuyoruz.

“Kiralama süreçlerinde yaşadığım deneyimler hem ev sahipleri hem de misafirler açısından yaşanan problemleri net şekilde görmemi sağladı.”

Missafir’i kurmanızda ne etkili oldu, fikrinizin çıkış noktası nedir?

2010 yılında yaşadığım ilk yurt dışı tecrübemde kısa dönemli ve paylaşımlı evleri deneyimleme şansım oldu. Yine 2011 yılında İstanbul’da paylaşımlı ev (co-living) tecrübemi zenginleştirdim. 2015 yılına ve sonrasına geldiğimizde ise İngiltere’de Airbnb aracılığıyla kiralama yaptığım bir döneme girmiştim. Bu dönemde, sürecin hem ev sahipleri hem de misafirler için ne gibi sorunlara yol açabileceğini yakında görebildim. Bu problemler için benim öngördüğüm çözüm, teknoloji destekli operasyon ve profesyonel süreç yönetimiydi. Kendi tecrübelerimden edindiğim bu kazanımlar, Missafir’in oluşumuna büyük katkıda bulundu. Uzun süre kurguladığım iş modelini pazar analizleriyle daha gerçekçi ve pazardaki ihtiyaca cevap veren bir temele oturttum. Sonunda İstanbul’un böyle bir proje için mükemmel bir pilot lokasyon olduğuna karar verdim. O günden bu yana işini tutkuyla yapan ekibimizle ev sahipleri ve misafirler için kusursuz bir deneyim sunmak için çalışıyoruz.

“Yenilikçi yaklaşımımız, kalıpların dışında bakış açımız ve renkli ekibimizle fark yaratıyoruz.”

Missafir olarak sizi rakiplerinizden ayıran en temel özellik nedir?

Yakın zamanda PropTech Academy tarafından dünya çapında en yenilikçi proptech startup’larının layık görüldüğü PropTech Innovation Label ile ödüllendirildik ve Türkiye’deki startup’lar arasında bu gururu yaşayan ilk girişim olduk. Ayrıca Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasından birincil olarak benimsediğimiz Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, ikincil olarak benimsediğimiz Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları ilkelerimizle de PropTech for Good birliğinde yerimizi aldık. Eşitlikçi ve kapsayıcı insan kaynakları politikamız, kariyer molası ve ayın kahramanı gibi motivasyonu artırıcı ve başarıyı ödüllendirici uygulamalarımız, farklılıklarımızın oluşturduğu zenginlikle ortak bir hedefe kilitlenmiş, keyif içinde çalışan bir takım olmamız da bu temel özellikler arasında.

Kısacası; Missafir olarak yenilikçi yaklaşımımız, kalıpların dışında bakış açımız ve birbirinden destek alan çok renkli ekibimizle global hedeflerimiz doğrultusunda tutkuyla ilerliyoruz. Tüm bunların hem bulunduğumuz sektörde hem de genel olarak startup ekosisteminde Missafir’i bir adım öne taşıdığını söyleyebiliriz.

“Türkiye’nin en hızlı büyüyen startup’larından birisiyiz.”

Missafir’in öne çıkan noktası sizce nedir?

Aslında birden fazla noktanın öne çıkması, Missafir’i özel kılıyor. Ev sahiplerine ve misafirlere sunduğumuz hizmetin kalitesi ve kapsayıcılığıyla ekibimizin mutluluğuna odaklandığımız insan kaynakları politikalarımız, Missafir kültürünün ve farkının dayandığı en önemli noktalar. Bunların dışında bulunduğumuz pazarın bu coğrafyadaki ilk örneği olmamız, güçlü teknolojimiz, birbirinden kabiliyetli insanlardan oluşan genç ve inovatif ekibimiz ve Türkiye’nin en hızlı büyüyen startup’larından biri olmamız da bizi ön plana çıkarıyor.

Missafir olarak 15’ten fazla platformda profil yönetimi, ilan optimizasyonu, dinamik fiyatlandırma ve teknoloji destekli operasyonel hizmetimizle ev sahipleri için kiralama sürecini keyifli ve kolay bir hale getiriyoruz. Şu an toplamda 700’den fazla evimizle Türkiye ve KKTC’nin 50’den fazla popüler noktasında yerli ve yabancı konuklarımızı ağırlıyoruz. Ayrıca bir işletmenin en büyük varlığının “insan” olduğunu bilinciyle Türkiye’de pek karşılaşılmayan çeşitli insan kaynakları uygulamaları ve yan haklara da yatırım yapıyoruz.

“Şirket kültürümüzün en temel parçası, ekibin her üyesinin kendini gerçekleştirebileceği zemini ve pozitif atmosferi sağlamak.”

Ekibinizi ve kendinizi geliştirmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Öncelikle sürekli gelişen ve değişen sektöre rahatlıkla uyum sağlayabilen genç ve dinamik bir ekibimizin olması bizim için büyük bir avantaj. Ekibin her üyesinin kendini gerçekleştirebileceği zemini ve pozitif atmosferi sağlamak, şirket kültürümüzün en temel parçası diyebilirim. Takımdaki herkesin potansiyelini ortaya çıkarmasını sağlayarak, çalıştıkları ortamda kendilerini iyi hissetmeleri ve daha da başarılı olmaları için devamlı ölçümler ve planlamalar ile kariyerlerini destekleyerek, sürekli öğrenme üzerine dayalı iş modelimiz ve yan haklarımızla geleceğe birlikte hazırlık yapıyoruz.

Biz ekip olarak her zaman en iyileri okuyor, daha önce büyük işler başarmış insanlarla birlikte zaman geçiriyor, düşünmeye ve stratejik kurguya zaman ayırarak hata yapma oranımızı azaltıyor, yaptığımız hatalarıysa öğrenme tahtası olarak kullanıp kendimizi ve birbirimizi daha güçlü kılıyoruz. Başarımızın sırrı da bu.

“Tutku ve vazgeçmeden devam edebilme azmi, girişimciler için son derece önemli!”

Sizce bir girişimcide olması gereken en önemli özellik nedir?

Girişimcilik serüveninde kendiniz, takım arkadaşlarınız, yatırımcılarınız ve ülkeniz için gerçekleştirmek istediğiniz hedefleriniz doğrultusunda yılmadan ve asla pes etmeden ilerlemeniz gerekiyor. Bunun için de olmazsa olmaz iki nitelik çok önemli bana göre. Bunların ilki, elbette yaptığınız işe dair güçlü bir tutku, diğeri de vazgeçmeden devam edebilme azmi. Bu özelliklere sahip olan bir girişimci için yol ne kadar engebeli ve zor olursa olsun aydınlık bir geleceğe çıkacaktır diye düşünüyorum.

“İnanmış bir takıma, büyüyen bir pazara, artan büyüme hızına ve güçlü bir teknolojiye sahibiz. “

Yatırımcı neden sizin girişiminize yatırım yapmalı?

Missafir’in önünde ne kadar parlak bir yol olduğuna dair 3 ana sebep sayabilirim:

  • İnanmış ve vizyoner bir takım
  • Çok hızlı büyüyen bir pazar
  • Yakalanan büyüme hızı ve teknolojimiz

Pandeminin küresel ölçekte tüm şirketleri ekonomik ve motivasyonel anlamda zorladığı bir süreci bile başarıyla atlatabilen bir startup olduk. Bu dönemde küçülmemiz veya yok olmamız beklenirken, mobilitenin hiç olmadığı zor zamanlardan geçerek ve bu zorlukları fırsata çevirerek çok hızlı bir büyüme gerçekleştirdik. Kuruluşumuzdan bu yana üç  yıl gibi kısa bir süre içerisinde, dönemin yarattığı belirsizliğe rağmen 15 farklı lokasyonda pazara açıldık ve 20.000’e yakın misafire evlerimizin kapılarını açtık. Portföyümüzdeki evlerin sayısını bir önceki yıla kıyasla %300 artırdık. Yakın zamanda tamamladığımız köprü yatırım turunda 15 milyon dolar üzerinden değerleme aldık. Yeni yatırımlarla birlikte yeni pazarlara açılmayı hedefliyoruz. Şu an için İngiltere sürecimizin umut verici şekilde ilerlediğini söyleyebiliriz. Şimdilik 50’ye yakın kişiden oluşan ve her geçen gün büyüyen ekibimizle Türkiye’ye değer katan global bir marka olma amacımız doğrultusunda ilerliyoruz.