Magnetlilere Sorduk: Türkgüven

“Magnetlilere Sorduk” röportaj serimizden herkese merhaba! İTÜ Magnetli firmalarımıza yer verdiğimiz röportaj serimizin yeni konuğu; iş sağlığı ve güvenliği alanında yazılım ürünleri geliştiren Türkgüven! Sorularımızı, firmanın genel müdürü Alp Timurhan Çevik yanıtladı.

Kendinizi ve girişiminizi tanıtır mısınız?

Merhaba, ben Alp Timurhan Çevik, Türkgüven’in genel müdürüyüm. Yaklaşık 20 senedir kurumsal yazılım geliştirme alanında farklı sektör ve farklı rollerde görev alıyorum. 2013 yılında kurduğum Türkgüven olarak, iş sağlığı ve güvenliği alanında yazılım ürünleri geliştiren bir firmayız. Şu anda 300’ü aşkın müşterimizle yaklaşık 600 bin çalışana hizmet veriyoruz.

Türkgüven’i kurmanızda ne etkili oldu, fikrinizin çıkış noktası nedir?

Türkiye’nin İSG alanında dünyaya ve yeniliğe daha fazla entegre olması esnasında hem yurt içi profesyonel kadronun tecrübe eksiğini hızlıca kapatmasına yardımcı olacak know-how aktarımı hem de bu sektörün ihtiyaç duyacağı yazılımsal altyapının sağlanarak dünya standartlarına çıkabilmesi amacıyla girişim yolculuğuna adım attık.

“Kullanılabilirlik ve bütünsellik yaklaşımı, fark yaratan noktamız.”

Türkgüven olarak sizi rakiplerinizden ayıran en temel özellik nedir?

İlk çıkış anımızdan bu yana, kullanılabilirlik ve bütünsellik yaklaşımı ile konuya yaklaşıyoruz ve çalışmalarımızı da buna göre şekillendiriyoruz. İnternet dünyasında genelde müşteri odaklı uygulamalarda ve sosyal medyada olan kullanıcı odaklı konseptleri, kurumsal alan kullanıcılarında uyguluyoruz.

Türkgüven’in öne çıkan noktası sizce nedir?

Öncelikle, farklı segment ihtiyaçlarını aynı yazılım içerisinde karşılamayı başarıyoruz. Maden ve perakende sektörlerinin ihtiyaçlarını modülarize bir yapıda kullanılabilir olarak aynı code-base üzerinde sunum sağlıyoruz ve maliyet etkili  bir model yaratıyoruz. Böylece, 100 çalışandan 100 bin çalışana kadar değişen bir skala içerisinde agile ve küçük ekip ile hizmet vererek müşteri memnuniyetini sektörün en yüksek seviyesinde tutuyoruz. Bu noktada hem teknoloji hem memnuniyet alanında rekabet içerisinde kalite odaklı bilinen bir marka olduğumuzu söyleyebilirim.

“Sektörümüzde, çıtanın yerini belirleyen bir firmayız.”

Ekibinizi ve kendinizi geliştirmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Farklı segment ve firma ihtiyaçlarını sürekli izleyerek bunları tek bir pota içerisinde eritip sektörün iş yapma şeklini yönlendiriyoruz. Başka sektörlerden know-how’ı, global know how ile birleştirerek sektörümüzdeki çıtanın yerini belirleyen bir firma haline geldik. Aynı zamanda sürekli olarak iç proses optimizasyonları yaparak, daha efektif ve kaliteli hizmeti sunabilmek için kendi süreçlerimizdeki açıkları bulmaya ve düzeltmeye çalışıyoruz ve böylece iş kalitemizi daima iyileştiriyoruz.

Günlük okumalarınızı hangi platformlar üzerinden yapıyorsunuz?

Daha çok LinkedIn üzerindeki makaleler üstünden yapıyorum. Ayrıca,  Kindle üzerinden sürekli olarak farklı kitaplar okuyarak, başka sektörlerdeki çözümleri inceleyip bunların mevcut sektörümüze uygulanabilirliği ile ilgili bilgi edinmeye çalışıyorum.

“Girişimciler için sadece bilgi edinmek yeterli değil, sürekli yeniden öğrenmeleri ve bu bilgileri yapılandırmaları gerekiyor.”

Sizce bir girişimcide olması gereken en önemli özellik nedir?

Empatinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Girişimcilerin aynı anda birçok problem üzerinde çalışması ve bu problemlere çözüm bulması gerekiyor. Bu sorunların anlaşılması ve çözümün hayata geçirilmesi esnasında, sadece dışarıdaki problem ve çözüm uygunluğunun tespiti değil, aynı zamanda bir iç görü ile girişimin bünyesindeki kişilerin kendi buldukları çözümleri tekrar yıkarak tekrar baştan yapabilmesi gerekiyor. Dolayısı ile iyi bir girişimcinin sadece bilgi edinmesi değil, o bilgi ile ilgili farklı noktalarda sürekli bir yeniden öğrenme ve yeniden yapılandırma kabiliyetine sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Bu empati ile birleşince, fikirler gerçek hayattaki olgular ile birleşebiliyor.

Yatırımcı neden Türkgüven’e yatırım yapmalı?

Biz, çok uzun zamandan beri karlı olan bir şirketiz. Büyümemiz, her zaman organik oldu ve bu da hep ürün-pazar uyumu sağlamamız sonucunda gerçekleştirildi. Atılan her adım, defalarca test edilerek başarılı olan süreçler ve öngörüler kaldı, başarısız olanlar ise ortadan kaldırıldı.

Bu know-how, Türkiye’deki başarının yeni ürünler ile genişletilmesi ve bu pratiklerin globale uygulanması hedefindeyiz.

İçinde bulunduğumuz alan, uzun know-how biriktirme süreci gerektiren, bu yüzden rekabetin nispi sınırlı olduğu bir alan, bu sebeple de globaldeki rekabet yeni oyuncuların girişine müsait gözüküyor. Gerek pazar gerekse rekabet incelendiğinde elde edilen verilerden büyüyen bir alan olması sebebi ile edindiğimiz know-how’ın önümüzdeki dönemde Türkiye dışında ciddi finansal karşılığı olacağını düşünüyoruz.