Magnetlilere Sorduk: H3M

h3m

Magnetlilere Sorduk” röportaj serimizden herkese merhaba! İTÜ Magnetli firmalarımıza yer verdiğimiz röportaj serimizin konuğu; finansal kurumlardaki kara para hareketlerini yapay zekâ ile tespit edip raporlayan yazılımlar geliştiren H3M! Sorularımızı, firmanın kurucusu Dr. Tolga Kurt yanıtladı.

Kendinizi ve H3M’i tanıtır mısınız?

Merhaba, ben Tolga Kurt, H3M’in kurucusuyum. Sırasıyla 2000 ve 2002 yıllarında Boğaziçi Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’nden Lisans ve Yüksek Lisans derecelerini aldım. 2005 yılında da University of Ottawa’dan Elektrik Mühendisliği alanında Doktora derecesini aldım. 2000 ile 2009 yılları arasında Türkiye ve Kanada’da Telekom sektöründe çalıştıktan sonra, 2009 yılında P1M1 isimli ilk girişim denemem oldu. 2018 yılında ilk girişimden ayrıldıktan sonra da 2. girişimim olan H3M’i Dr. Utku Ketenci ve Dr. Yaşar Safkan ile beraber kurduk. H3M olarak, finansal kurumlardaki kara para hareketlerini yapay zekâ ile tespit edip raporlayan yazılımlar geliştiriyoruz.

“Kara para aklamayı, yapay zekayı kullanarak tespit etmek istedik.”

H3M’i kurmanızda ne etkili oldu, fikrinizin çıkış noktası nedir?

Girişimi kurarken öncelikli olarak yapay zekanın finans alanında kullanımına özgü bir çalışma yapma amacımız vardı. Bu alanda özellikle kara para aklamanın engellenmesinde ciddi bir açık gördük. Bugün dünyada yıllık 2 trilyon dolarlık suç gelirinin aklandığı tahmin ediliyor ve bunun yalnızca %2’lik bir kısmı tespit edilebiliyor. Bu, bir yandan dünyanın suça karşı mücadelesini önemli ölçüde zayıflatırken, diğer noktada finans kurumları için de milyarca dolarlık cezalara varabilen önemli bir risk oluşturuyor.

H3M olarak, sizi rakiplerinizden ayıran en temel özellik nedir?

Kural tabanlı sistemler, %2 yakalama performanslarının yanı sıra ürettikleri alarmların da %90 yanlış alarm olması ile ciddi miktarda gereksiz bir iş yükü oluşturuyor. H3M olarak geliştirdiğimiz KROTON ürünü ise sadece %5 yanlış alarmla üç kat daha fazla şüpheli işlemi yakalayabilmeye imkân tanıyor.  Bu da kullandığımız aktif öğrenme tabanlı yapay zekâ platformu sayesinde gerçekleştiriliyor.

“Ana odağımız; çalıştığımız kurumlara, iş ortaklarımıza ve partnerlerimize güven vermek.”

H3M’in öne çıkan noktası sizce nedir?

Biz, çalıştığımız finans kurumları ile kendimizi bir partner olarak konumlandırıyoruz. Güven unsuru, tüm B2B çalışmalarda önemlidir ama bizim alanımız olan “uyum” alanında bir kat daha önemli. Hem AI’dan hem de “uyum” alanından anlayan esnek bir çözüm ortağı olarak çalıştığımız kurumlara güven vermeyi odağımızda tutuyoruz.

Ekibinizi ve kendinizi geliştirmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Genellikle bu alandaki uluslararası yayınları takip ediyoruz. Ayrıca, literatür’e de direkt katkı verecek şekilde uluslararası dergilerde makalelerimiz de bulunuyor.

Günlük okumalarınızı hangi platformlar üzerinden yapıyorsunuz?

Finans sektöründeki gelişmeleri, ağırlıklı olarak Wall Street Journal, teknik olarak ise scholar.google.com aracılığıyla ilgili makaleleri takip ediyoruz. Öte yandan düzenli olarak kara para aklanmasının engellemesi üzerinde çalışmalar yürüten düşünce kuruluşlarının da içeriklerini sürekli inceliyoruz.

Sizce bir girişimcide olması gereken en önemli özellik nedir?

Bu soruya, Rocky Balboa’dan çok sevdiğim bir cümle ile cevap verebilirim: “It’s not about how hard you hit. It’s about how hard you can get hit and keep moving forward. How much you can take and keep moving forward.”  Türkçesi de şu şekilde: “Bu, ne kadar sert vurduğunla ilgili değil. Bu, ne kadar sert vurulabileceğiniz ve ilerlemeye devam edebileceğinizle ilgili.”

H3M olarak, yatırımcı neden sizin girişiminize yatırım yapmalı?

Rekabet tarafından giriş bariyeri yüksek bir alan olan RegTech’de gerçekten çalışan bir AI tabanlı ürün gerçekten nadir görülüyor. O yüzden sadece Türkiye’de değil, tüm dünyadaki finans kurumlarından olumlu geri dönüşler alıyoruz. Mevcutta ürünümüzü kullanan 9 müşteriden çıkacağımız bu yolda büyüme potansiyelinin çok yüksek olduğunu düşünüyoruz.