Magnetlilere Sorduk: Hergele Mobility
“Magnetlilere Sorduk” röportaj serimizden herkese merhaba. İTÜ Magnetli firmalarımıza yer verdiğimiz röportaj serimizin yeni konuğu; yeni nesil ulaşım araçlarını tasarlayan, geliştiren ve üreten Hergele Mobility! Sorularımızı, firmanın kurucu ortağı Lal Polater yanıtladı.
Kendinizi ve girişiminizi tanıtır mısınız?
Merhaba, ben Lal Polater, Hergele Mobility kurucu ortağıyım. Hergele olarak yeni nesil ulaşım araçlarını tasarlıyor, geliştiriyor ve üretiyoruz. Ayrıca, müşterilerimize, paylaşımlı bir mobilite filosu kurmak için gereken donanım, yazılım, entegrasyon ve diğer servisleri bir arada, anahtar teslim bir iş modeli olarak sağlıyoruz. Hergele olarak bu pazarda sağlayıcı konumundayız. Kendi bünyemizde geliştirdiğimiz ve isteğe göre uyarlayabileceğimiz yazılım altyapısında kontrol paneli, mobil uygulama, saha operasyon personel uygulaması ve kendi üretimimiz elektrikli scooterları müşterilerimize sunuyoruz. Bugüne kadar 3 filo kurulumunda kendi üretimimiz araçlarla donanım tedariki, 4 filoda da hem yazılım altyapısını hem kendi üretimimiz araçlarla donanım tedariki sağladık. Bu 4 filonun üçü Türkiye pazarında faaliyet gösterirken, biri de Hindistan’ın ilk elektrikli scooter paylaşım platformu olarak hizmete başlıyor.
İTÜ Çekirdek Ön Kuluçka programı sonrası Big Bang Start-up Challenge 2020’de TOP20 girişim arasında yer aldık. Ardından İTÜ Çekirdek Kuluçka sürecini tamamladık ve Ocak 2021 itibariyle faaliyetlerimizi İTÜ Magnet’te ve kendi imalathanemizde sürdürüyoruz.
Ayrıca 2021 Nisan ayından itibaren Migros ile ortak olarak geliştirdiğimiz Warehouse Mobility (WaMo) aracının prototipleri bir süredir Migros depolarında kullanılıyor. WaMo, 300 kg taşıma kapasitesine sahip, çoklu mağaza malı toplama olanağı sağlayan picker araç. Depo kullanımında, saha çalışanlarının günlük adım sayılarını %92 oranında azaltırken, toplama sürelerini %30 oranında düşürdü. Bu sayede mikromobilite araçlarını kurumsal ölçekte çalışınca, Migros ile yepyeni bir segment ortaya çıkarmış olduk ve WaMo aracının patentini aldık.
“Çıkış noktamız, yeni bir mobilite konsepti ve şehir düzeni yaratma heyecanıydı.”
Hergele Mobility’yi kurmanızda ne etkili oldu, fikrinizin çıkış noktası nedir?
Hergele’nin kurulması yeni bir mobilite konsepti ve şehir düzeni fikrinin heyecanından doğdu. Hergele olarak, 15 dakikalık şehirlere doğru ilerleyen düzenin faydalarını hızlandırmak ve geliştirmek amacıyla, mobilite dikeyinde çalışan bir firmayız. Başlangıç noktamız son kullanıcılara yönelik, pazardaki standardizasyondan uzaklaşan ürünler tasarlamak, geliştirmek ve üretmekti. Ardından katıldığımız Horizon2020 ile yaratabileceğimiz faydanın ölçeğini arttırmak için çalışmaya başladık.
Paylaşım platformu yazılımı ve paylaşıma özel araçların geliştirilmesiyle, filo operasyonuna başlayacak bir operatörün ihtiyacının olacağı tüm ürün, hizmet ve servislerin bir arada olduğu, anahtar teslim bir iş modeli olan mobilite filo paketlerini oluşturduk. Bu sayede şehirlerdeki dönüşümü üstlenen operatörlerimizle, paylaşımlı mobilite platformlarını dünya çapında başlatmaya ve böylece karbon emisyonu miktarını, trafik sıkışıklığını azaltmaya yardımcı oluyor, daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmaya teşvik ediyoruz.
Hergele Mobility olarak, sizi rakiplerinizden ayıran en temel özellik nedir?
Global mikro mobilite pazarının, 2030 yılında 330 ila 500 milyar dolarlık bir hacme geleceği öngörülüyor. Hergele olarak bu pazarda sağlayıcı olarak konumlanıyoruz. Hızla gelişen bu pazarda, Hergele olarak farklılaştığımız noktayı, mobilite kavramını farklı perspektiflerden ele almamız olarak söyleyebilirim.
Ayrıca, mikro mobilite dönüşümündeki faydaların kentsel ölçekte sadece son kullanıcı veya filo özeline indirgenmemesi gerektiğini savunuyoruz.
Sunduğumuz paylaşımlı mobilite filo çözümleri, kentsel ölçekte operatörlerin yayılımını hızlandırıyor ve operasyonel verimliliğini arttırıyor. Bunun yanı sıra, sahada operasyonlar ile edindiğimiz hem üretime hem de yazılıma dair tecrübeler ile farklı sektörlerle bu mikro mobilite dönüşümünün birlikteliğini araştırıyoruz. Örnek olarak kurumsal ölçekte yaratabileceği faydalar üzerine Migros uzmanlarıyla birlikte tasarladığımız, geliştirdiğimiz ve patentini aldığımız WaMo araçları bugün Migros depolarında kullanılıyor. Migros ile birlikte kurguladığımız ticarileşme süreciyle de global pazarlara en yakın zamanda bu araçla yeni bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz.
“Geliştirdiğimiz tüm ürün ve hizmetleri birlikte ve ayrı ayrı sağlayabilmemiz, bizi bir adım öne çıkarıyor!”
Hergele Mobility’nin öne çıkan noktası sizce nedir?
Birliktelik ve ayrışma noktası diyebiliriz. Hergele Mobility özelinde bulunan, geliştirilen tüm ürünler ve hizmetlerin birlikte veya ayrı ayrı sağlanabiliyor olması, Hergele’nin global pazardaki yayılımını hızlandıran, kendi talebini yaratabilen ve yükseltebilen bir noktaya getiriyor. Esneklik ve modülerlik açısından, mobilite dikeyinde geliştirilen ürün ve hizmetleri, birlikte ve ayrı olarak özelleştirerek oluşturulan çözümler ile yarattığımız faydanın kapsamını geliştirebiliyoruz.
Edindiğimiz üretim ve saha tecrübesi sayesinde özel bir amaç kapsamında Migros ile geliştirdiğimiz ve patentlediğimiz Wamo araçları, depo içi mobilite ölçeğinde yepyeni bir ürün segmenti oluşturdu. Mikromobilite teknolojilerinin kurumsal perspektife uyarlanmasıyla ortaya çıkan araçlar, Hergele’nin esneklik ilkesi sayesinde çıkabildiğimiz fayda arayışının son ürünlerinden oldu.
“Ekip içi dinamikleri merak, heyecan ve destek kavramları üzerine kurulduğunda, gelişimde süreklilik sağlıyor.”
Ekibinizi ve kendinizi geliştirmek için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Ekibin genç, dinamik ve meraklı olması bizim için çok önemli. Açlık kavramı üzerinde durmaya çalışıyoruz; yeniliğe ve farklılığa açlık! Denemek, yanılmak ve tekrar denemek, daha fazla denemek günlük rutinimiz içerisinde. Bu merakın ve iştahın sürekliliğini sağlayabilmek için de kalıplar içerisine sıkışmamak, tek doğru savunmamak gerekiyor. Ekip içi dinamikler merak, heyecan ve destek kavramları üzerine kurulduğunda, gelişimde süreklilik sağlıyor.
Yurt içi ve yurt dışı kurum ve kaynaklardan eğitimler alıyor, hızlandırıcı programlara katılıp tanıştığımız, yollarımızın kesiştiği kişilerden öğreniyoruz. Geleneksel yöntemlerin yanı sıra, konfor alanımızın dışına çıkıp yeni deneyimlerin peşinde koşmayı tercih ediyoruz. Atlamayı düşündüğümüz, merak ettiğimiz havuzlara daha önce dalmış kişilerle iletişim kurup, bilgiyi kaynağından öğrenmeye özen gösteriyoruz. Sektörel topluluklara dahil olup, tecrübe paylaşımlarını ön plana alıyoruz.
Günlük okumalarınızı hangi platformlar üzerinden yapıyorsunuz?
Sektörel bazda mobilite alanı için Fluctuo, Micromobility.io, Mckinsey’nin yayınlarını takip ediyoruz. Startup ekosistemini Webrazzi, Egirişim, Crunchbase, TechCrunch üzerinden ve hem endüstriyel tasarım hem UI UX tasarım olmak üzere tasarım dünyasını Designboom, Awwwards, Dribble, Behance gibi platformlardan takibini sürdürüyoruz. Genel olarak gündemin takibini de Forbes ve Bloomberg üzerinden gerçekleştiriyoruz.
Sizce bir girişimcide olması gereken en önemli özellik nedir?
Açlık, açlığın getirdiği merak, merakın getirdiği heyecan ve sabır. Bir girişimin değerlendiği nokta, döngü olarak bu kavramlar arasında sürekli bir şekilde ilerlendiğinde yaratılan birikim ve bu birikimin doğru kanallar aracılığıyla yönlendirilmesi olarak tanımlayabiliriz. Ancak bu özelliklerin tek kişide olması yeterli değil elbette. Ekibin bu dinamiklerle yetişmesi ve ilerlemesinin hem işleri hem de kişileri sürekli olarak ileriye iten bir güç haline getireceğini düşünüyorum.
“Görünmeyen yüzü keşfetmek isteyen yatırımcılar bize yatırım yapmalı!”
Hergele Mobility olarak, yatırımcı neden sizin girişiminize yatırım yapmalı?
Global mobilite pazarının 2030 yılına kadar 330-500 milyar dolarlık bir hacme geleceği, Türkiye pazarı ölçeğinde bakıldığında ise sadece paylaşımlı mikromobilite araçlarının sayısının 100 katına çıkacağı öngörülüyor. Bu pazarı sadece elektrikli scooter paylaşım platformları olarak düşünmek bir hata olur. Mobilitenin görünmeyen yüzü, büyük resmi ve sonsuz olasılıkları bizi asıl heyecanlandıran nokta.
Hızla ilerleyen bu pazarda, şimdiye kadar hiç yatırım almadan, bugüne kadar 3 filo kurulumunda kendi üretimimiz araçlarla donanım tedariki sağladık, 4 filoda da hem yazılım altyapısını hem kendi üretimimiz araçlarla donanım tedariki. Aktif olarak operasyona devam eden filolarımızın yanı sıra Migros ile geliştirdiğimiz Wamo aracının patentini aldık ve yine Migros ile bu araçların ticarileştirme sürecini yürütüyoruz.
Bugün gelinen noktaya, doğru zamanlarda doğru insanlarla geldik. Her adımda açık olduk, öğrenmeye devam ettik. 2019’dan bu yana yerel yönetimlerle çalışmalarda bulunduk, ülkemizdeki regülasyonların düzenlenmesinde söz sahibi olduk. Avrupa Birliği konsorsiyumlarında aktif rol oynuyoruz. Yurt içi ve yurt dışı akademi çalışmalarına devam ediyoruz. Ayrıca kurumsal firma iş birlikleri ile de mobilite dikeyinde yeni perspektifler ve faydalar keşfediyoruz.
Yurt dışı pazarlarına adım attığımız bu dönemde birlikte yürüyeceğimiz, mobilitenin geleceğini birlikte şekillendireceğimiz insanları yanımızda görmek istiyoruz. Görünmeyen yüzü keşfetmek isteyen yatırımcılar bize yatırım yapmalı!
